İçindekiler
- 1 Propolis: Kovanın Koruyucu Kalkanı ve Bağışıklığın Nöbetçisi
- 2 Arı Sütü: Kraliçenin Yaşam İksiri ve Vücudun Enerji Santrali
- 3 Birlikte Kullanım ve Genel Uyarılar
- 4 Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- 4.0.1 Propolis ve arı sütü arasındaki temel fark nedir?
- 4.0.2 Propolisi çocuklar kullanabilir mi?
- 4.0.3 Arı sütünün bilinen yan etkileri var mı?
- 4.0.4 En iyi propolis nasıl anlaşılır? Rengi veya tadı bir ipucu verir mi?
- 4.0.5 Arı sütü nasıl saklanmalıdır? Bozulduğu nasıl anlaşılır?
- 4.0.6 Propolis boğaz ağrısına ve aftlara gerçekten iyi gelir mi?
- 4.0.7 Arı sütü ve propolis birlikte nasıl kullanılır?
- 5 Kaynaklar
- 6 Doğanın Bilgeliği Bilimle Buluştuğunda
Anahtar Bilgiler
- Propolis Seçimi: Standardizasyon Esastır: Propolis alırken, içerdiği aktif bileşen olan flavonoid ve fenolik asit miktarının standardize edildiğini gösteren ürünleri tercih edin. Ekstraksiyon yöntemi (alkol, su, glikol bazlı) ürünün etkinliğini belirler; alkol bazlı ekstreler genellikle en zengin içeriği sunar.
- Arı Sütü Seçimi: 10-HDA Oranına Dikkat Edin: Arı sütünün kalitesini ve biyolojik aktivitesini belirleyen en önemli bileşen 10-HDA (10-Hidroksi-2-dekenoik asit)’dir. Ürün etiketinde 10-HDA oranının belirtilmiş olması, ürünün etkinliği hakkında fikir verir. Saf arı sütü, buzdolabında ve ışıktan korunarak saklanmalıdır.
- Kullanım Yöntemleri Farklıdır: Propolis, genellikle damla formunda suya veya bir gıdaya karıştırılarak tüketilir. Antimikrobiyal özellikleri sayesinde gargara olarak da kullanılabilir. Saf arı sütü ise, dil altında (sublingual) emilerek tüketildiğinde biyoyararlanımı en üst düzeye çıkar.
- Doğru Dozaj Kişiye Özeldir: Genel kullanım önerileri bulunsa da, ideal dozaj kişinin yaşına, sağlık durumuna ve kullanım amacına göre değişir. Özellikle düzenli kullanıma başlamadan önce bir hekime veya apiterapi konusunda bilgili bir uzmana danışmak en doğrusudur.
- Alerji Riski Göz Ardı Edilmemelidir: Arı ürünlerine, polene veya bala karşı alerjisi olan kişilerin propolis ve arı sütü tüketirken çok dikkatli olmaları gerekir. İlk kez denenecekse, çok küçük bir miktarla başlanmalı ve vücudun reaksiyonu gözlemlenmelidir.
- Çocuklar ve Hamileler İçin Hekim Onayı Şarttır: Propolis ve arı sütünün hormonal denge ve bağışıklık sistemi üzerindeki güçlü etkileri nedeniyle, hamilelerin, emziren annelerin ve küçük çocukların bu ürünleri kullanmadan önce mutlaka doktor onayı alması gerekir.
- Sinerjistik Etki: Propolis ve arı sütü, farklı mekanizmalar üzerinden bağışıklık sistemini desteklediği için birlikte kullanıldıklarında birbirlerinin etkisini güçlendirebilir (sinerjistik etki). Propolis dış savunmayı ve antimikrobiyal korumayı sağlarken, arı sütü içeriden besleyerek bağışıklık hücrelerinin fonksiyonunu destekler.
İnsanlık tarihi, doğanın sunduğu şifa kaynaklarını keşfetme ve kullanma serüvenidir. Bu serüvenin en kadim ve en gizemli duraklarından biri de şüphesiz arı kovanlarıdır. Bir arı kolonisi, sadece bal üreten bir fabrika değil, aynı zamanda milyonlarca yıldır mükemmelleştirilmiş, dünyanın en etkili doğal eczanelerinden biridir. Bu eczanenin raflarında ise iki paha biçilmez hazine bulunur: Propolis, yani kovanın koruyucu kalkanı ve arı sütü, yani kraliçenin yaşam iksiri. Yüzyıllardır halk hekimliğinde enfeksiyonlardan yorgunluğa kadar pek çok rahatsızlık için kullanılan bu ürünler, bugün modern bilimin ışığında yeniden keşfediliyor.
Bir hekim olarak, kanıta dayalı tıbbın önemine inanmakla birlikte, doğanın sunduğu ve etkinliği bilimsel çalışmalarla desteklenen bu tür doğal desteklerin, modern tıp pratiğini tamamlayıcı bir rol oynayabileceğini görmekteyiz. Özellikle bağışıklık sistemimizi desteklemek söz konusu olduğunda, propolis ve arı sütünün sunduğu çok yönlü faydalar göz ardı edilemez. Ancak bu güçlü ürünlerden en üst düzeyde fayda sağlamanın yolu, onları bilinçli bir şekilde seçmek ve doğru bir şekilde kullanmaktan geçer. Piyasada sayısız marka ve formda sunulan bu ürünler arasında doğru olanı nasıl bulabiliriz? Hangi formu ne zaman ve ne kadar kullanmalıyız?
Bu makale, size tam da bu noktada bir rehber olmak amacıyla hazırlandı. “Tarladan Sofraya” felsefemizin bir yansıması olarak, bu değerli arı ürünlerinin kovanından evinize uzanan yolculuğunda size eşlik edeceğiz. Sadece “neden” faydalı olduklarını değil, aynı zamanda “nasıl” en doğru şekilde hayatınıza dahil edebileceğinizi de anlatacağız. Çünkü “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” ve sizin sağlığınız için en doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmanız, bizim en temel önceliğimizdir. Gelin, bağışıklığınızı doğanın bu mucizevi armağanlarıyla nasıl destekleyeceğinizi, ürün seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğini ve bu ürünleri kullanırken hangi kurallara uymanız gerektiğini birlikte öğrenelim.
Propolis: Kovanın Koruyucu Kalkanı ve Bağışıklığın Nöbetçisi
Bağışıklık sistemimizi desteklemek için propolisi nasıl seçeceğimizi ve kullanacağımızı anlamadan önce, onun doğadaki rolünü kavramamız gerekir. Propolis, arıların bitkilerin tomurcuklarından, yapraklarından ve gövdelerinden topladıkları reçinemsi maddeleri, kendi balmumları ve salgılarıyla karıştırarak ürettikleri, son derece güçlü ve karmaşık bir maddedir.
Propolis Nedir ve Arılar Onu Neden Üretir?
Arılar için propolis, bir inşaat malzemesinden çok daha fazlasıdır; o, kovanın bağışıklık sistemidir.
- Yalıtım ve Koruma: Arılar, kovanlarındaki çatlakları ve delikleri propolisle kapatarak hem yapısal bütünlüğü sağlar hem de dışarıdan gelebilecek soğuk, rüzgar gibi etkenlere karşı yalıtım yaparlar.
- Sterilizasyon: Kovan girişini propolisle kaplarlar. Böylece kovana giren her arı, bu antibakteriyel ve antiviral bariyerden geçerek adeta dezenfekte olur. Bu, on binlerce arının bir arada yaşadığı koloninin hastalıklardan korunması için hayati önem taşır.
- Hijyen: Kovana giren ve dışarı atılamayacak kadar büyük olan davetsiz misafirleri (fare, kertenkele gibi) öldürdükten sonra, cesedin çürüyerek bakteri ve virüs yaymasını önlemek için onu propolisle mumyalarlar.
Bu görevler, propolisin ne kadar güçlü antimikrobiyal (mikrop öldürücü) özelliklere sahip olduğunun en net kanıtıdır.
Propolisin Kimyasal Gücü: Flavonoidler ve Fenolik Asitler
Propolisin bu koruyucu gücü, içeriğindeki zengin biyoaktif bileşiklerden gelir. Propolisin kimyasal yapısı, toplandığı bitki kaynağına ve coğrafyaya göre değişiklik gösterse de, temel olarak etkinliğini sağlayan iki ana grup bileşik vardır:
- Flavonoidler: Bitkilere renklerini veren bu pigmentler, güçlü antioksidan, anti-inflamatuar ve immünomodülatör (bağışıklık düzenleyici) özelliklere sahiptir. Kersetin, apigenin, galangin ve pinosembrin gibi flavonoidler, propolisin en bilinen aktif bileşenlerindendir.
- Fenolik Asitler ve Esterleri: Kafeik asit fenetil ester (CAPE) gibi bileşikler, özellikle antiviral ve anti-inflamatuar aktiviteleriyle öne çıkar.
Bu bileşikler, insan vücuduna girdiğinde de benzer şekilde çalışarak bağışıklık sistemimize çok yönlü bir destek sağlar.
Propolis Nasıl Seçilir? Dikkat Edilmesi Gereken Altın Kurallar
Piyasada birçok propolis ürünü bulunmaktadır. Doğru ürünü seçmek, alacağınız faydayı doğrudan etkiler.
- Standardizasyon ve Aktif Madde Oranı: En önemli kriter budur. “İyi” bir propolis ürünü, etiketinde içerdiği toplam polifenol veya flavonoid miktarını belirtmelidir. Sadece “%20’lik Propolis Ekstresi” gibi ifadeler yeterli değildir. Çünkü bu, ham propolisin çözelti içindeki oranını belirtir, aktif madde miktarını değil. Standardize edilmiş, aktif bileşen oranı (örneğin mg/ml cinsinden) net olarak yazan ürünleri arayın.
- Ekstraksiyon (Çözme) Yöntemi: Propolis, ham haliyle vücut tarafından sindirilemez. İçindeki değerli bileşenlerin açığa çıkması için bir çözücü içinde özütlenmesi (ekstrakte edilmesi) gerekir.
- Alkol (Etanol) Bazlı Ekstraksiyon: Flavonoid ve fenolik asitlerin büyük bir kısmını en etkili şekilde çözen yöntem budur. Bilimsel çalışmalarda genellikle alkol bazlı ekstreler kullanılır. Elde edilen ürün daha güçlüdür.
- Su Bazlı Ekstraksiyon: Alkol kullanmak istemeyenler veya çocuklar için bir alternatiftir. Ancak bazı değerli bileşenler suda iyi çözünmediği için etkinliği alkol bazlı olanlara göre daha düşük olabilir.
- Glikol veya Gliserin Bazlı Ekstraksiyon: Yine alkolsüz bir alternatiftir. Özellikle boğaz spreyleri gibi ürünlerde kullanılır.
- Kaynak ve Coğrafya: Propolisin kalitesi, arıların reçine topladığı bitki örtüsüne bağlıdır. Farklı coğrafyaların propolisleri, farklı biyoaktif profillere sahip olabilir. Endüstriyel ve tarımsal kirlilikten uzak, temiz bölgelerden toplanan propolis her zaman daha güvenilirdir.
- Formu (Damla, Kapsül, Sprey):
- Sıvı Damla (Ekstre/Tinktür): En yaygın ve çok yönlü formdur. Dozajı ayarlamak kolaydır.
- Kapsül/Tablet: Tadını sevmeyenler veya pratiklik arayanlar için uygundur.
- Boğaz Spreyi: Doğrudan boğaza uygulanarak lokal etki sağlamak için idealdir.
- Toz/Krem: Cilt uygulamaları için kullanılır.
Propolis Nasıl Kullanılır? Pratik Uygulama Yöntemleri
- Genel Bağışıklık Desteği İçin: Yetişkinler için genellikle günde 10-20 damla propolis ekstresi, bir miktar suya, meyve suyuna veya bir kaşık bala karıştırılarak tüketilebilir. Korunma amaçlı kürler halinde (örneğin 1 ay kullanıp 1-2 hafta ara vermek gibi) kullanılabilir.
- Akut Durumlarda (Hastalık Başlangıcı): Hastalık belirtileri hissedildiğinde, dozaj geçici olarak günde 2-3 kez 20-30 damlaya çıkarılabilir.
- Boğaz Ağrısı İçin Gargara: Bir yarım çay bardağı ılık suya 15-20 damla propolis damlatıp karıştırarak gargara yapmak, boğazdaki mikroplarla savaşmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
- Ağız Yaraları (Aftlar) İçin: Bir pamuk çubuğa 1-2 damla propolis damlatıp doğrudan aftın üzerine sürmek, iyileşme sürecini hızlandırabilir. (Alkol bazlı olduğu için ilk anda hafif bir yanma yapabilir).
Önemli Uyarı: Propolisi ilk kez kullanacaksanız, mutlaka alerji testi yapın. Bileğinizin iç kısmına bir damla sürün ve birkaç saat bekleyin. Kızarıklık, kaşıntı olmazsa veya çok küçük bir miktar (1 damla) suya karıştırıp içtikten sonra ağızda veya vücutta bir reaksiyon görmezseniz kullanıma başlayabilirsiniz.
Arı Sütü: Kraliçenin Yaşam İksiri ve Vücudun Enerji Santrali
Propolis kovanın savunma mekanizması ise, arı sütü de kovanın yaşam enerjisi ve gelişim kaynağıdır.
Arı Sütü Nedir ve Onu Bu Kadar Özel Yapan Nedir?
Arı sütü, genç işçi arıların yutak üstü salgı bezlerinden salgıladıkları, jel kıvamında, kremsi beyaz renkte, oldukça besleyici ve biyolojik olarak çok aktif bir maddedir. Kovandaki tüm arı larvaları hayatlarının ilk üç günü arı sütü ile beslenir. Ancak sonrasında sadece kraliçe olmaya aday olan larva, hayatı boyunca bu süper gıda ile beslenmeye devam eder. Bu özel diyetin sonucu mucizevidir:
- Ömür Farkı: Birkaç hafta yaşayan işçi arıların aksine, kraliçe arı 5-7 yıl yaşayabilir.
- Boyut ve Üretkenlik: Kraliçe arı, işçi arılardan neredeyse iki kat daha büyük olur ve üreme döneminde her gün kendi ağırlığı kadar yumurta yumurtlayabilir.
Bu çarpıcı farklar, arı sütünün ne kadar güçlü bir büyüme, yenilenme ve yaşam enerjisi kaynağı olduğunun kanıtıdır.
Arı Sütünün Besin Değeri ve Anahtar Bileşeni: 10-HDA
Arı sütünün bu gücü, zengin ve eşsiz içeriğinden gelir. Su, proteinler, şekerler, yağlar, vitaminler (özellikle B grubu vitaminleri) ve minerallerden oluşur. Ancak onu gerçekten eşsiz kılan, doğada sadece arı sütünde bulunan 10-Hidroksi-2-dekenoik asit (kısaca 10-HDA) adlı özel bir yağ asididir. Arı sütünün immünomodülatör (bağışıklık düzenleyici), antibakteriyel ve anti-tümör aktiviteleri gibi birçok bilimsel olarak kanıtlanmış faydası, büyük ölçüde bu anahtar bileşene atfedilir.
Arı Sütü Nasıl Seçilir? Kaliteyi Anlama Rehberi
- 10-HDA Standardizasyonu: Tıpkı propolisteki flavonoidler gibi, arı sütünde de kalite ve etkinlik göstergesi 10-HDA oranıdır. İyi bir üründe, bu oranın en az %1.5-2.0 civarında olması beklenir. Ürün etiketinde bu bilginin yer alması, güvenilirliğin bir işaretidir.
- Saf ve Taze Form: Arı sütü, ısıya ve ışığa karşı çok hassas bir maddedir. En değerli formu, sağıldıktan sonra hiçbir işlem görmeden, soğuk zincirle tüketiciye ulaştırılan saf (taze) arı sütüdür.
- Saklama Koşulları: Saf arı sütü mutlaka buzdolabında (+4°C) ve ışıktan korunan renkli cam bir kavanozda saklanmalıdır. Liyofilize (dondurularak kurutulmuş) formdaki kapsül veya toz ürünler ise oda sıcaklığında saklanabilir ancak yine de ısı ve nemden uzak tutulmalıdır.
- Menşei ve Güvenilirlik: Üreticinin güvenilirliği, arıların bulunduğu bölgenin temizliği ve üretim süreçlerindeki hijyen, arı sütünün kalitesini doğrudan etkiler.
Arı Sütü Nasıl Kullanılır? En Verimli Yöntemler
- Dil Altı (Sublingual) Kullanım: Saf arı sütünün en etkili kullanım şekli budur. Sabahları aç karnına, küçük bir plastik veya tahta kaşıkla (metal kaşık önerilmez) mercimek tanesi büyüklüğünde (yaklaşık 500 mg – 1 gr) bir miktar alınıp dil altına konur. Burada 1-2 dakika kadar bekletilerek kılcal damarlar yoluyla doğrudan kana karışması sağlanır. Bu yöntem, sindirim sistemindeki asitlerden etkilenmeden emilimi en üst düzeye çıkarır.
- Bala Karıştırarak Tüketim: Keskin ve ekşi tadını sevmeyenler için, bal ile karıştırılmış hazır formları veya kendinizin bala karıştıracağı versiyonları tercih edilebilir.
- Kapsül veya Toz Formu: Pratiklik ve saklama kolaylığı açısından tercih edilebilir. Üreticinin belirttiği dozajda, genellikle sabahları aç karnına su ile tüketilir.
Aşağıdaki tablo, bu iki değerli arı ürününün temel özelliklerini karşılaştırmaktadır.
Özellik | Propolis | Arı Sütü |
Doğadaki Rolü | Kovanın savunma sistemi, dezenfektanı | Kraliçe arının besini, yaşam ve enerji kaynağı |
Ana Aktif Bileşenleri | Flavonoidler, Fenolik Asitler (CAPE) | 10-HDA (10-Hidroksi-2-dekenoik asit) |
Bağışıklık Üzerindeki Ana Etkisi | Antimikrobiyal (Mikrop Öldürücü), İmmünomodülatör | Besleyici, İmmün Hücre Fonksiyonlarını Destekleyici |
Temel Faydası | Dış tehditlere (virüs, bakteri) karşı koruma | İçeriden güçlendirme, enerji ve yenilenme |
Tadı | Acı, reçinemsi, keskin | Ekşi, asidik, hafif yakıcı |
Saklama Koşulu | Oda sıcaklığında, ışıktan uzak | Buzdolabında (+4°C), ışıktan uzak (Saf formu için) |
Birlikte Kullanım ve Genel Uyarılar
Propolis ve arı sütü, farklı mekanizmalarla bağışıklığı desteklediği için birlikte kullanıldığında mükemmel bir sinerji yaratır. Propolis, vücudun savunma hattını güçlendirip patojenlerle savaşırken; arı sütü, vücudu besleyip enerji vererek bağışıklık hücrelerinin daha verimli çalışmasını sağlar. Bu ikili, özellikle mevsim geçişleri, yoğun stres veya hastalık sonrası toparlanma dönemlerinde güçlü bir destek kalkanı oluşturabilir.
Ancak bu doğal ürünleri kullanırken bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekir.
Doğru Ürün Seçim Rehberi (Kontrol Listesi) | Propolis İçin | Arı Sütü İçin |
Aktif Madde Oranı | Etiketinde standardize edilmiş polifenol/flavonoid miktarı yazmalı. | Etiketinde standardize edilmiş 10-HDA oranı (% olarak) yazmalı. |
Ekstraksiyon Yöntemi | Alkol, su veya glikol bazlı olduğu belirtilmeli (Alkol bazlı en güçlüsüdür). | Genellikle “Saf” veya “Liyofilize (dondurularak kurutulmuş)” olarak belirtilir. |
Saflık ve Güvenilirlik | Ağır metal ve pestisit analizi yapıldığına dair bilgi aranmalı. | Soğuk zincirle taşındığından ve korunduğundan emin olunmalı (saf formu için). |
Ambalaj | Işık geçirmeyen koyu renkli cam şişe. | Işık geçirmeyen koyu renkli cam kavanoz veya opak kapsül şişesi. |
Özet ve Sonuç Paragrafları
Arı kovanı, doğanın bize sunduğu en sofistike ve cömert eczanelerden biridir. Bu eczanenin iki değerli ürünü olan propolis ve arı sütü, bağışıklık sistemimizi desteklemek için bilimsel olarak kanıtlanmış, güçlü ve çok yönlü faydalar sunar. Propolis, kovanın koruyucu kalkanı olarak, içerdiği zengin flavonoidlerle vücudumuzun dış tehditlere karşı savunmasını güçlendirir, antimikrobiyal bir bariyer oluşturur ve bağışıklık tepkilerini düzenler. Arı sütü ise, kraliçenin yaşam iksiri olarak, eşsiz 10-HDA bileşeni ve zengin besin içeriğiyle vücudu içeriden besler, enerji verir ve bağışıklık hücrelerinin sağlıklı fonksiyonlarını destekler.
Ancak bu güçlü doğal desteklerden en üst düzeyde fayda sağlamanın anahtarı, bilinçli tüketimden geçer. Doğru ürünü seçmek; yani aktif madde oranı standardize edilmiş, güvenilir kaynaklardan elde edilmiş ve doğru yöntemlerle işlenmiş ürünleri tercih etmek, atılacak ilk ve en önemli adımdır. Doğru kullanım ise; yani kişisel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna uygun dozajı belirlemek, doğru uygulama yöntemini seçmek ve potansiyel alerji risklerine karşı tedbirli olmak, bu ürünlerin faydasını en üst düzeye çıkarırken olası riskleri en aza indirir. Unutmayın ki, bu ürünler birer “ilaç” değil, sağlığı destekleyici “takviyelerdir” ve en iyi sonuçları, sağlıklı bir yaşam tarzının (dengeli beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku) bir parçası olarak kullanıldıklarında verirler. Doğanın bilgeliğini bilimle birleştirerek, bağışıklığınıza hak ettiği desteği güvenle sunabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Propolis ve arı sütü arasındaki temel fark nedir?
En temel fark, doğadaki görevleridir. Propolis, arıların kovanı dış tehditlerden (bakteri, virüs, mantar) korumak için kullandığı bir savunma ve yalıtım malzemesidir. Bu nedenle ana etkisi antimikrobiyal ve bağışıklık düzenleyicidir.Arı sütü ise, kraliçe arıyı beslemek için üretilen, son derece besleyici bir gıdadır. Ana etkisi besleyici, yenileyici ve enerji vericidir, bu yolla bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını destekler. Kısacası, propolis “savunma”, arı sütü “besleme” odaklıdır.
Propolisi çocuklar kullanabilir mi?
Evet, ancak çok dikkatli olmak şartıyla. 1 yaşından küçük bebeklere bal dahil hiçbir arı ürünü verilmemelidir. 1 yaşından büyük çocuklar için ise, mutlaka alkolsüz (su veya gliserin bazlı) propolis ekstreleri tercih edilmelidir. Dozaj, çocuğun yaşına ve kilosuna göre ayarlanmalı ve bir yetişkin dozunun çok daha altında olmalıdır. Kullanıma başlamadan önce mutlaka bir çocuk doktoruna danışmak ve çok küçük bir miktar ile alerji testi yapmak esastır.
Arı sütünün bilinen yan etkileri var mı?
Arı sütü genellikle güvenli kabul edilse de, bazı kişilerde yan etkilere neden olabilir. En yaygın yan etki, arı ürünlerine veya polene karşı var olan alerjik reaksiyonlardır. Bu reaksiyonlar ciltte kaşıntı ve döküntüden, astım krizine ve nadiren anafilaktik şoka kadar değişebilir. Ayrıca, bazı kişilerde mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Hormonal etkilere sahip olabileceği için, hormon duyarlı rahatsızlığı olanların hekime danışmadan kullanmaması gerekir.
En iyi propolis nasıl anlaşılır? Rengi veya tadı bir ipucu verir mi?
Propolisin rengi, toplandığı bitki kaynağına göre yeşilden kahverengiye ve kırmızıya kadar değişebilir, bu nedenle renk tek başına bir kalite göstergesi değildir. Tadı ise her zaman keskin, acı ve reçinemsidir. Kaliteyi anlamanın en güvenilir yolu, ürünün etiketini okumaktır. Etiket üzerinde “standardize edilmiş” ibaresi ve içerdiği toplam polifenol/flavonoid miktarının (örneğin %10, %20 gibi) net olarak belirtilmesi en önemli kalite kriteridir.
Arı sütü nasıl saklanmalıdır? Bozulduğu nasıl anlaşılır?
Saf, taze arı sütü çok hassastır ve mutlaka buzdolabında (+2 ila +4°C arasında), ağzı sıkıca kapalı ve ışık geçirmeyen bir cam kavanozda saklanmalıdır. Bu koşullarda bile raf ömrü sınırlıdır. Bozulmuş arı sütünün rengi sarıdan kahverengiye döner, kıvamı değişir ve kokusu daha da keskinleşir. Renginde veya kokusunda bir değişiklik fark ederseniz tüketilmemelidir. Liyofilize (dondurularak kurutulmuş) formdaki kapsül veya toz ürünler ise oda sıcaklığında, kuru ve serin bir yerde saklanabilir.
Propolis boğaz ağrısına ve aftlara gerçekten iyi gelir mi?
Evet, propolisin bu konuda güçlü etkileri vardır. Güçlü antibakteriyel ve antiviral özellikleri, boğaz ağrısına neden olan mikroplarla savaşmaya yardımcı olur. Anti-inflamatuar etkisi ise iltihabı ve ağrıyı azaltır. Boğaz ağrısı için, suya damlatılarak yapılan gargara en etkili yöntemlerden biridir. Ağız içindeki aftlar için ise, doğrudan aftın üzerine bir damla propolis uygulamak, hem bölgeyi dezenfekte eder hem de iyileşme sürecini hızlandıran koruyucu bir film tabakası oluşturur.
Arı sütü ve propolis birlikte nasıl kullanılır?
Bu iki ürün, birbirini destekleyici etkilere sahip olduğu için birlikte kullanılabilir. Genellikle sabahları aç karnına önce dil altı yöntemiyle arı sütü alınır. Yaklaşık 15-20 dakika sonra ise, suya veya meyve suyuna karıştırılmış propolis tüketilebilir. Bu şekilde, arı sütünün besleyici ve enerji verici etkilerinden faydalanılırken, propolis de gün boyunca bağışıklık sistemine koruyucu bir kalkan sağlar.
Kaynaklar
- Sforcin, J. M. (2016). Biological properties and therapeutic applications of propolis. Phytotherapy Research, 30(6), 894-905. DOI: 10.1002/ptr.5605
- Viuda-Martos, M., Ruiz-Navajas, Y., Fernández-López, J., & Pérez-Álvarez, J. A. (2008). Functional properties of honey, propolis, and royal jelly. Journal of food science, 73(9), R117-R124. DOI: 10.1111/j.1750-3841.2008.00966.x
- Fratellone, P. M., Tsimis, F., & Fratellone, G. (2016). Apitherapy products for medicinal use. Journal of Nutrition & Food Sciences, 6(4), 1-5.
- Mărgăoan, R., Stranț, M., Varadi, A., Topal, E., Yücel, B., Cornea-Cipcigan, M., … & Nedić, N. (2019). Bee collected pollen and bee bread: Bioactive properties and health benefits. Antioxidants, 8(12), 568. DOI: 10.3390/antiox8120568
- Okamoto, I., Taniguchi, Y., Kunikata, T., Kohno, K., Iwaki, K., Ikeda, M., & Kurimoto, M. (2003). Major royal jelly protein 3 modulates immune responses in vitro and in vivo. Life sciences, 73(16), 2029-2045. DOI: 10.1016/S0024-3205(03)00562-9
- Bankova, V., de Castro, S. L., & Marcucci, M. C. (2000). Propolis: recent advances in chemistry and plant origin. Apidologie, 31(1), 3-15.
- Miyata, M., & van der Krol, S. (2020). Royal jelly: A miracle from the beehive. Journal of Apicultural Research, 59(1), 1-2.
Doğanın Bilgeliği Bilimle Buluştuğunda
- Dr. Şen İmmünor
- İçerik: Kara Mürver, Ganoderma Mantarı, Kolajen Tip II, Beta Glukan, C Vitamini, Çinko ve Selenyum.
- Kullanım Amacı: Tıpkı propolis ve arı sütünün hedeflediği gibi, bağışıklık sistemini çok yönlü olarak desteklemek için tasarlanmıştır. İçerdiği Beta Glukan bağışıklık hücrelerini aktive ederken, Kara Mürver antiviral destek sağlar. C Vitamini, Çinko ve Selenyum ise bağışıklık sisteminin normal fonksiyonu için elzemdir.
- Dr. Şen Multivitamin Multimineral
- İçerik: Bağışıklık sistemi için önemli olan C, D, E vitaminleri ile Çinko, Selenyum gibi minerallerin yanı sıra Koenzim Q10 içerir.
- Kullanım Amacı: Arı sütünün besleyici ve enerji verici etkisine paralel olarak, vücudun genel direncini ve enerji seviyesini artırmak için gerekli temel mikro besinleri sağlar. Güçlü bir bağışıklık sistemi, yeterli vitamin ve mineral altyapısı üzerine kurulur.
- Dr.Şen FocusOn
- İçerik: Ginkgo Biloba, L-Karnitin, Taurin, Koenzim Q10, Glutatyon ve Alfa Lipoik Asit.
- Kullanım Amacı: Arı sütünün enerji verici ve zihinsel fonksiyonları destekleyici etkisine benzer şekilde, FocusOn içerdiği güçlü antioksidanlar ve enerji metabolizmasını destekleyen bileşenlerle zihinsel berraklığı ve odaklanmayı artırır, yorgunlukla mücadeleye yardımcı olur.
Kesinlikle İçermez! Tüm ürünlerimiz renklendirici, yapay aroma, tatlandırıcı ve koruyucu maddeler kullanılmadan üretilmiştir. Gluten, buğday, maya, soya ve süt ürünleri gibi potansiyel alerjenleri barındırmaz. Ağır metallerden arındırılmıştır. Genetik olarak değiştirilmiş organizmalar (GDO) içermez. Şeker, tuz ve nişasta eklenmemiştir.
Saklama Koşulları ve Uyarılar: Lütfen her ürünün kendi ambalajı üzerindeki saklama koşulları ve uyarılar bölümünü dikkatlice okuyunuz. Genel olarak ürünler çocukların ulaşamayacağı yerlerde, 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından korunarak orijinal ambalajında saklanmalıdır. Takviye edici gıdalar normal beslenmenin yerine geçmez ve hastalıkların önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla kullanılmaz. Hamilelik ve emzirme döneminde, ya da hastalık veya ilaç kullanımı durumlarında doktorunuza danışınız.
*Reklam ve ürün tanıtımı içerir.